• A
  • A
08.08.2009
Anonim
Öykü
Tevhid

Avlanmaya Çıkan Aslan, Kurt ve Tilki

Bir gün, arslan kurt ve tilki avlanmak için dağa çıkarlar. Avlanırken birbirlerine yardım etmek için, aralarında sözleşirler. Geniş arazide, yardımlaşma sayesinde daha çok av yakalayacaklardır. Aslanın kurt ve tilkiyle arkadaşlık yapmak zoruna gitse de, yoldaşlığını ikram ve lutuf olarak görür. İşleri rast gider. Bir yaban öküzü, bir dağ keçisi, bir de tavşan avlarlar. Avlarını kanlar içerisinde sürükleyerek ağaçlık bir su başına getirirler. İyice yorulmuşlar hem de iyice acıkmışlar. Özellikle kurtla tilkinin, ağzının suyu akmaya başlar, paylarını bir an önce almanın hırsı içerisindedirler. Ormanlar padişahının, bu avları adaletle

paylaştırmasını beklerler.

 

Aslan, kurtla tilkinin açgözlülüklerini farkeder. Fakat sesini çıkarmaz. Yüzlerine gülerken, kendi kendine, ''Dağıtacağım paya, adaletime güvenmeyene ben ne yapacağımı bilirim'' diye düşünür. Aslan, ''Ey tecrübeli ve ihtiyar kurt, avladığımız hayvanları aramızda adaletli bir şekilde paylaştır. Yeni bir adalet ortaya koy. Vekilim sensin.'' Kurt, ''Padişahım! Sizin büyüklüğünüze, iri ve büyük olan bu yaban öküzü yakışır. Çevikliğinize ve semizliğinize uygun düşer. Keçi, orta boyda ve irilikte, o da bana uygun düşer. En küçüğümüz tilki olduğuna göre, avımızın en küçük parçası olan tavşan da onun hakkıdır'' der. Aslan bu paylaştırma karşısında kızıp kükrer, ''Ey kurt! Nasıl paylaştırdığını pek anlayamadım. Ey kendini bilmez eşek! Yaklaş ve karşıma geç de bir daha söyle'' der.

 

Yanına yaklaşınca bir pençe vurarak kurdu parçalar. Aslan tilkiye: ''Ey tilki! Şimdi bu avları adaletli bir şekilde sen paylaştır bakalım.'' Tilki önce aslanın önünde saygıyla eğilir, yer öper sonra, ''Bu semiz yaban öküzü, efendimizin kuşluk yemeğidir. Güne bunu yiyerek başlarsınız. Şu keçi de aziz padişahımıza, öğle yemeği için güzel bir yahni olur. Lutuf ve kerem sahibi sultanımızın akşam yemeğindeki çerezi de tavşan olsun" deyince. Aslan, ''Ey tilki, adaletin ışığını sen yaktın. Tam hakça paylaştırdın. Söyle bakalım, bu taksimi kimden öğrendin?'' Tilki kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp kurnazca gülerek, ''Kurdun başına gelenlerden efendim, kurdun başına gelenlerden'' der. Aslan, ''Alçak kurdun başına gelenlerden ibret alıp hikmetle davrandığın için, bütün avları sana bağışlıyorum'' diyerek tilkiyi ödüllendirir. Paylaştırma işi önce kendisine verilmiş olsaydı, kurdun âkıbetine uğrayacak olan tilki, avların taksimini kurttan sonra yapmış olmaktan dolayı yüzlerce kere şükreder.

 

Mesnevî'den

 

Yorum yazabilirsiniz.

Yorumlarınız onaydan sonra yayınlanacak olup eposta adresiniz sitede görünmeyecektir. Lütfen hakaret içeren sözler yazmayınız.
sozayturk 05.05.2014 08:14:35 civarında dedi ki:
Bu hikaye, gerçek karşılıklarıyla düşünüldüğünde anlaşılması güç, sembolik bir analtıma sahiptir. Aslan yaratıcıyı temsil etmektedir ve dolayısıyla varolan her şeyin ve her eylemin gerçek sahibi aslandır, O\'dur. Kurt bunu fark edememiş ve kendine de bir rol biçerek hataya (şirke) düşmüştür. Tilki ise kurdun durumundan ders alan akıllı insanı temsil etmektedir. Mevlana\'ya göre akıllı (mü\'min), başkasının içerisine düştüğü hallerden ders alandır, kendisi aleme ders ve ibret olan değil...
Sıla 04.05.2014 12:12:13 civarında dedi ki:
Öğretmenin sorduğu şu soruyu cevaplarmısınız lütfen. Soru: Bu olaylar karşısında arslanın kurdun ve tilkinin davranışının sebebini belirtin.
0.017 sn.