• A
  • A
30.10.2010
Düşün

Geriye Dönebilsem…

Geriye dönebilsem ne bir loto sonucu ne de milli piyango biletlerine ait numaraları kaydederdim. Geriye dönmeye dair ve her türlü geriye dönüş isteğinden Allah'a sığınmaktan daha olur bir şey göremiyorum kendi payıma.


Bizim telafi anlayışımız geriye dönüp ufak dokunuşlarla kelebek etkisi oluşturmaya dayanıyor. Bunu düşünerek duayı ve tövbeyi unutuyoruz. "Şimdi 10 yıl geriye dönecek olsam..." diye başlayan cümleler her zaman, ya, şunları yapmaz yerine bunları yapardım diye şekilleniyor ya da, kar-kazanç amaçlı bir şeyler edinmeye bakıyor.


Düşünecek olursak bu düşüncenin şeytani bir hile olduğunu şuradan anlayabiliriz; Şeytan cehennem ahalisine: "ateş sizin ve benim için vacip oldu" demesi gibi çaresizlik hissini çoğaltıp, büyütüp, bağışlanmaya dair umudu bitirip, "geri dönebilsem yapardım ama dönemeyeceğim için yapabilecek bir şey yok" şeklindeki düşünceyi hakim hale getirmeye çalışıyor. Bununla birlikte, cehennem ahalisinin hallerinin haber verildiği ayette Allah c.c. şöyle buyurmuyor mu? Onlar: "Rabbimiz, bizi çıkar buradan, daha önce yaptıklarımızdan faklı, yayarlı işler yapalım." (Fatır-37) Bu yanılgıya düşmelerinde şeytanın büyük payı var. "Her şey bitti" hissini öyle bir aşılıyor ki insana, hiç aydınlık kalmıyor... Bunun da sebebi olarak; şeytanın kendi içine düştüğü çukur o denli karanlık ve derin ki, kendi hissettiği çaresizlik, gururunda boğulmuşluk hissini insana da aşılamaya çalışıyor... ve aynı ayetin devamında: "öğüt alacak kişinin, öğüt alabileceği kadar bir süre sizi yaşatmadık mı? Hem size uyarıcı(peygamber) da gelmişti. Şimdi tadın azabı, zalimlerin yardımcısı olmaz." Buyrulacağı haber verilmektedir. Yine buradan görüyoruz sığınmanın yani kurtuluşa dair en büyük vesilenin önündeki en büyük engel yine mağrurluk ve enaniyet... Sığınamayan özür dileyemeyen biri için de görünen tek çare yine dönüp kendi eliyle düzelmek; ki onlar ateşin içindeyken Allah'tan af dilemiyor, bizi yeniden imtihan et diyorlar. Oysa bir umut, belki de... işte bu ‘sığınamama' gerçekten tanıyamamaktan, birazcık da olsa tanıyanın hissettiği o güven duygusundan mahrum olmaktan kaynaklanıyor...


Oysa düşünelim imkanlarına imkansızlıkların bulaşmadığı bir yaratıcıya doğru dönersek, tek dönüşümüzü geriye değil de ilerisi için yaratıcıya doğru yaşarsak görürüz ki onun katında her şey mümkün. Ne dün var ne yarın, yani sonlanmışlıklar, bitmişlikler bizim diyarımızın kuralları. Her zamana hükmeden ve her şeye kadir olan Allah için hiçbir çaresizlik ne dünde ne de yarında söz konusu değil. O bizi sınırlayan fiziki kavramların tümünden münezzehtir. Zaman bizim için akarken, yaratan için her işin evveli ve ahiri hazırdır. Dilerse, yani dilerse...


Rotayı bu yöne çevirdiğimizde geriye ne çaresizlik kalır, ne de imkansızlıklar. Kendisinde çok fazla bir şey bulunmayan ama hamisinin gücü sınırsız bir çocuğun elinde hiçbir şey olamamasına rağmen potansiyel olarak nelere sahip olduğunu rahatlıkla görebiliriz.


Bir hadis-i şerifinde Efendimiz (Sav) müminler Allah'ın ıyalidir (evladıdır) buyurmaktadır. Buradan baktığımızda Kul-Rab ilişkisindeki neredeyse her şeyin numunesini doğru anlamak suretiyle baba-çocuk ilişkisinde de görmek mümkün. Bir insan neden çocuğu olsun ister? Egolarını tatmin etmek için mi, yoksa tek başına canı sıkıldığı için mi? Hissedebildiğimiz ancak kelimelere dökülmesi çok zor olan bir istek bu. İşte bu numuneden Allah'ın insanı, hiç de ihtiyacı olmadığı halde neden yarattığını, hiç de ihtiyacı olmadığı halde neden ibadetlerin bir kısmını farz kıldığını görebiliriz.


Bu ilişki biçimini biraz da olsun anladıktan sonra, insanın herhangi bir sebepten her hangi bir zamansal geriye dönüşe ihtiyacı olmadığını, hata yapabilir olarak yaratıldığını ve hata yapabilir olmanın insanın özgürlüğünü temin için verildiğini görebiliriz. Çünkü hata yapma, yanlış olanı tercih etme imkanımız olmasaydı, özgürlükten bahsetmek mümkün olmazdı. Bu noktadan sonra da, Yaratanın ne kadar affedici olduğunu ve bu hataların telafisinin, "geriye dönüp düzeltmek" şeklinde değil de, yönünü geçmişi ve geleceği elinde tutan Allah'a yönelmekle mümkün olduğunu da anlayabiliriz.


Şimdi ben 10 yıl geriye dönebilsem...
Allah'a sığınırım her türlü dönüşten, O'na doğru olanlar müstesna...

 

Yorum yazabilirsiniz.

Yorumlarınız onaydan sonra yayınlanacak olup eposta adresiniz sitede görünmeyecektir. Lütfen hakaret içeren sözler yazmayınız.
0.008 sn.