• A
  • A
08.08.2009
Duygu

Her Şeye Rağmen Ümit

Hayat çoğunlukla tek düze akmaz, git geller, girdaplar vardır insan yaşamlarında. Kah bağlarınızı kopardığınızı ve hayattan özgürleştiğinizi hissedersiniz, kah parangalar vurulur ellerinize, ayaklarınıza. Hani, insanın umutlarının tükenmeye başladığı, sebeplerin çöktüğü, sonuçların ellerinzin arasından kayıp gittiği zamanlar olur ya. İşte benim yaşantımın da girdaplara tutulduğu, sonuçların buharlaştığı, önüme açılan yolların eriyip yitikleştiği günleri yaşıyordum. Fırtınaya tutulmuş bir gemi gibi, dalgadan dalgaya savrulup duruyordum. Sebeplere bakıyor, ümitsizleşiyor, ellerim O'nun rahmetine açıldıkça tazeleniyor, hayata yeniden sarılma ihtiyacı hissediyordum.

Bu fırtınalı günlerimde zaman zaman Şeyh Sadi Şirazi'nin Bostan ve Gülistan'ında gezintilere çıkıyordum. Ancak, uslubu oldukça tuhaftı, verilen örnekler ahlak anlayışımla pek örtüşmüyordu. Uslubun tuhaflığı nedeniyle örneklerin arkasındaki hakikatlere kalbim açılamıyor, aklım uzak düşüyordu. İşte yine böyle hüzne boğulduğum günlerden birindeydi. Bazı zamanlar yaptığım bir şeyi yaptım, bu sefer elime Bostan'ı alarak "Haydi, bilmeye ihtiyacım var, sende gerçekten bir hakikat var mı? Söyleyecek bir sözün varsa dinlemeye hazırım!" diyerek kitabı açtım ve açılan sayfayı okumaya başladım:

"... gam yeme; saçın düşerse yeniden biter. Asma her zaman taze salkım vermez; bazı yaprak döker, bazı meyvalanır.
Büyükler olsa olsa güneş gibi bulutların arkasında kalırlar; halbuki kıskançlar, düştükleri zaman, suya atılan kor gibi düşerler. Ve güneş, bulutun altından yavaş yavaş kurtulduğu halde, kor suyun içinde ölür.
Kıymetli dostum, sen karanlıktan korkma! Belki, ‘bengi su' da orada bulunmaktadır.
Dünya bile hareketlerden sonra sükun bulmadı mı? Sâdî de muradına erinceye kadar gezmedi mi? Murada eremedim diye düşüne düşüne kalbini yakma, kardeşim. Çünkü her gecenin gündüzü vardır..."

 

Şaşırmıştım, hakikaten de o günlerde yaşadığım sıkıntılar nedeniyle saçım sakalım dökülmeye başlamıştı. Şeyh Sadi sekiz asırlık bir mesafeden hem ızdırabıma bir teselli, hem yolunu şaşırmış bu mütehayyire bir nasihat, hem de gaflette boğulan aklıma ve kalbime hakikatler sunuyordu. Bostanından sunduğu meyveleri teşekkürler, buruk tebessümler içerisinde aldım. Ve dönüp hayata ve hayatıma yeniden baktım...1

2005

1 Bostan, Sad’d-i Şirazi, Akılsız İhtiyar isimli hikayeden.


Yorum yazabilirsiniz.

Yorumlarınız onaydan sonra yayınlanacak olup eposta adresiniz sitede görünmeyecektir. Lütfen hakaret içeren sözler yazmayınız.
0.006 sn.